English    Türkçe    فارسی   

1
787-796

  • چشم بند است آتش از بهر حجاب ** رحمت است این سر بر آورده ز جیب‌‌
  • Bu ateş; perde olarak zahirde bir gözbağıdır. Fakat hakikatte mana yakasından baş çıkarmış, zuhur etmiş bir rahmettir.
  • اندر آ مادر ببین برهان حق ** تا ببینی عشرت خاصان حق‌‌
  • Ana, gel de Tanrı’nın burhanını gör ki bu suretle Hak haslarının zevk ve işaretini de göresin.
  • اندر آ و آب بین آتش مثال ** از جهانی کاتش است آبش مثال‌‌
  • Ana, hakikatte ateş olan, fakat zahiren suya benzeyen bir âlemden çık, bu ateşe gir de ateşe benzeyen suyu gör!
  • اندر آ اسرار ابراهیم بین ** کاو در آتش یافت سرو و یاسمین‌‌ 790
  • Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim’in sırlarını gör.
  • مرگ می‌‌دیدم گه زادن ز تو ** سخت خوفم بود افتادن ز تو
  • Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum.
  • چون بزادم رستم از زندان تنگ ** در جهان خوش هوای خوب رنگ‌‌
  • Hâlbuki senden doğunca havası hoş, rengi güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum.
  • من جهان را چون رحم دیدم کنون ** چون در این آتش بدیدم این سکون‌‌
  • Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım.
  • اندر این آتش بدیدم عالمی ** ذره ذره اندر او عیسی دمی‌‌
  • Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.
  • نک جهان نیست شکل هست ذات ** و آن جهان هست شکل بی‌‌ثبات‌‌ 795
  • Şekli yok, kendisi var bir cihan… O zahiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret.
  • اندر آ مادر به حق مادری ** بین که این آذر ندارد آذری‌‌
  • Ana, analık hakkı için gel, gir… Bu ateşin ateşlik hassası yok.