جادوی که حق کند حقست و راست ** جادوی خواندن مر آن حق را خطاست1195
Hakk’ın yaptığı sihir, haktır, yerindedir. O yerli yerinde olan şeye sihirbazlık demek hatadır.
جان بابا این نشان قاطعست ** گر بمیرد نیز حقش رافعست
Babalarının canı yavrular, bu keskin bir nişanedir. O peygamber, zahiren ölse bile Allah yine onu yüceltir, kadrini yükseltir.
تشبیه کردن قرآن مجید را به عصای موسی و وفات مصطفی را علیه السلام نمودن بخواب موسی و قاصدان تغییر قرآن را با آن دو ساحر بچه کی قصد بردن عصا کردند چو موسی را خفته یافتند
Kadri yüce Kur’an, Musa’nın asâsına, Mustafa sallallâhi aleyhi vesellem’in vefatı, Musa’nın uykusuna, Kur’an’ı, değiştirmek isteyenler de Musa’yı uyur bulup asâyı çalmak isteyen o iki küçük sihirbaza benzer
مصطفی را وعده کرد الطاف حق ** گر بمیری تو نمیرد این سبق
Allah’ın lütufları, Mustafa’ya vaatlerde bulundu da dedi ki: “Sen ölsen bile bu din, bu iman ölmez.
من کتاب و معجزهت را رافعم ** بیش و کمکن را ز قرآن مانعم
Senin kitabını, mucizeni ben yüceltirim. Kur’an’dan bir şey eksiltmeye, ona bir şey katmaya yeltenen kişiye ben mâni olurum.
من ترا اندر دو عالم حافظم ** طاعنان را از حدیثت رافضم
Ben seni iki cihanda da korurum. Sözünü kınayanları terk eder, onları hor hakir bir hale korum.
کس نتاند بیش و کم کردن درو ** تو به از من حافظی دیگر مجو1200
Hiç kimse Kur’an’ı değiştirmeye kudret bulamaz; ona ne bir şey ilâve edebilirler, ne ondan bir şey eksiltebilirler. Sen benden daha iyi başka bir koruyucu arama!
رونقت را روز روز افزون کنم ** نام تو بر زر و بر نقره زنم
Senin parlaklığını gün geçtikçe artırır, adını altınlara, gümüşlere bastırırım.
منبر و محراب سازم بهر تو ** در محبت قهر من شد قهر تو
Senin için minberler, mihraplar kurdururum. Ben, seni öyle seviyorum ki senin kahrın, benim demektir.
نام تو از ترس پنهان میگوند ** چون نماز آرند پنهان میشوند
Şimdi adını korkudan gizlice söylüyorlar, namaz kılacakları zaman gizleniyorlar.
از هراس وترس کفار لعین ** دینت پنهان میشود زیر زمین
Melûn kâfirlerin korkusundan dinin mağaralarda gizli kalıyor ya...