همچنین پیوسته کرد آن بیادب ** پیش پیغامبر سخن زان سرد لب
O edepsiz, Peygamberin huzurunda o soğuk dudaklarından sözler çıkarmada, böylece söylenip durmadaydı.
دست میدادش سخن او بیخبر ** که خبر هرزه بود پیش نظر2065
O bihaber, söz fırsatını bulmuştu, boyuna söylenip duruyordu... Zaten haber de görüşe göre saçma sapan bir şeydir!
این خبرها از نظر خود نایبست ** بهر حاضر نیست بهر غایبست
Bu haberler, hep görüş yerine geçer, görüş olmayınca habere ehemmiyet verilir... Göz önünde olandan haber verilmez; göz önünde olmayandan haber verilir!
هر که او اندر نظر موصول شد ** این خبرها پیش او معزول شد
Birisi görüş makamına vardı mı artık bu haberlerin onca hiçbir değeri yoktur.
چونک با معشوق گشتی همنشین ** دفع کن دلالگان را بعد ازین
Sevgiliye ulaştın, onunla düşüp kalkmaya başladın mı kılavuzları affet artık!
هر که از طفلی گذشت و مرد شد ** نامه و دلاله بر وی سرد شد
Çocukluktan geçip adam olan kişiye mektup da soğuk gelir, kılavuzluk eden kadın da!
نامه خواند از پی تعلیم را ** حرف گوید از پی تفهیم را2070
Mektubu okusa bile bilmeyenlere öğretmek için okur... Söz söylerse bile anlatmak için söyler!
پیش بینایان خبر گفتن خطاست ** کان دلیل غفلت و نقصان ماست
Gözlüler önünde haberden bahsetmek hatadır... Çünkü bu bahis bizim gafil olduğumuza noksanlığımıza delâlet eder.
پیش بینا شد خموشی نفع تو ** بهر این آمد خطاب انصتوا
Gözlünün önünde susmak, sana fayda verir. “Kuran okunurken susun, dinleyin” emri, bu yüzden gelmiştir.