-
یک زمانی موج لطفش بال تست ** آتش قهرش دمی حمال تست 545
- Bir zaman olur, onun lütuf dalgaları, sana kanat kesilir; bir an gelir, kahır ateşi seni taşır, götürür!
-
قهر او را ضد لطفش کم شمر ** اتحاد هر دو بین اندر اثر
- Kahrını, lütfunun zıddı sayma pek... Tesir bakımından ikisinin de birliğini gör!
-
یک زمان چون خاک سبزت میکند ** یک زمان پر باد و گبزت میکند
- Bir zaman seni toprak gibi yeşertir... Bir zaman seni sevgilinin havasıyla doldurur, şişirir!
-
جسم عارف را دهد وصف جماد ** تا برو روید گل و نسرین شاد
- Ârifin bedenine cemad vasfını verir de orada neşeli güller, nesrinler bitirir!
-
لیک او بیند نبیند غیر او ** جز به مغز پاک ندهد خلد بو
- Fakat bunları o görür, başkası değil... Temiz içten başka hiçbir şey cennetin kokusunu alamaz!
-
مغز را خالی کن از انکار یار ** تا که ریحان یابد از گلزار یار 550
- İçini, sevgiyi inkârdan arıt da orada onun gül bahçesindeki reyhanlar bitsin!
-
تا بیابی بوی خلد از یار من ** چون محمد بوی رحمن از یمن
- İçini arıt da Muhammed’in Yemen ülkesinde Rahman kokusunu aldığı gibi sende benim sevgilimin ebedîlik kokusunu bul!
-
در صف معراجیان گر بیستی ** چون براقت بر کشاند نیستی
- Miraç edenlerin safında durursan yokluk, seni Burak gibi göklere yüceltir.
-
نه چو معراج زمینی تا قمر ** بلک چون معراج کلکی تا شکر
- Yere mensup ve ancak aya kadar yüceltebilecek miraç değildir bu... Kamışı, şekere ulaştıran miraca benzer!
-
نه چو معراج بخاری تا سما ** بل چو معراج جنینی تا نهی
- Bu miraç, buğunun göğe akması gibi bir miraç değildir... Ana karnındaki çocuğun bilgi ve irfan derecesine ulaşmasına benzer!