-
ریش شانه کرده که من سابقم ** سابقی لیکن به سوی مرگ و غم
- Sakalını tara,ben ilerigelen biriyim demek ister.Doğru ilerigelensin ama ölüme ve gama!
-
هین روش بگزین و ترک ریش کن ** ترک این ما و من و تشویش کن
- Kendine gel de sakaldan vazgeç,kendine bir yol tut,bu benliği,bu teşvişi bırak.
-
تا شوی چون بوی گل با عاشقان ** پیشوا و رهنمای گلستان
- Bu suretle de aşıklar için gülsuyu kesil,gül bahçesine kılavuz ol,öne düş.
-
کیست بوی گل دم عقل و خرد ** خوش قلاووز ره ملک ابد 3350
- Gül kokusu nedir?Akıl nefesi,ebediyet ülkesinin güzel kılavuzu.
-
فرمودن شاه به ایاز بار دگر کی شرح چارق و پوستین آشکارا بگو تا خواجه تاشانت از آن اشارت پند گیرد کی الدین النصیحة و موعظه یابند
- Padişahın tekrar Eyaz'a,çarıkla pösteki işini açıkça söyle de kapı yoldaşların bundan öğüt alsınlar,çünkü"Din,öğütten ibarettir"demesi.
-
سر چارق را بیان کن ای ایاز ** پیش چارق چیستت چندین نیاز
- Eyaz,çarığın sırrı nedir,söyle.Bir çarığa bu kadar niyazın nedeni nedir?
-
تا بنوشد سنقر و بک یا رقت ** سر سر پوستین و چارقت
- Söyle de Sunkur'la arkadasın Bekbaruk duysun,pöstekiyle çarığın sırrının sırrını anlasın.
-
ای ایاز از تو غلامی نور یافت ** نورت از پستی سوی گردون شتافت
- Eyaz,kulluk senden nurlandı.Nurun,aşağılık alemden kurtuldu gökyüzüne yüceldi.
-
حسرت آزادگان شد بندگی ** بندگی را چون تو دادی زندگی
- Senin yüzünden kulluk,hür kişilerin hasret çektikleri bir şey oldu.Sen,kulluğa hayat vereli hürler bile kulluğa özenir oldular.
-
مؤمن آن باشد که اندر جزر و مد ** کافر از ایمان او حسرت خورد 3355
- İnanmış,adam ona derler ki her hususta kafir bile onun imanına hased etsin,özensin.
-
حکایت کافری کی گفتندش در عهد ابا یزید کی مسلمان شو و جواب گفتن او ایشان را
- Ebayezid'in zamanında bir kafire"Müslüman olsana"dedikleri vakit o kafirin bu söze cevap vermesi
-
بود گبری در زمان بایزید ** گفت او را یک مسلمان سعید
- Bayezid'in zamanında bir kafir vardı.Ona kutlu bir müslüman dedi ki: