-
عجزبخش جان هر نامحرمی ** لیک قدرتبخش جان همدمی 1310
- Her namahremin canını âciz eder, fakat hem dem olan kişinin canına kudret bağışlar.
-
چون نیابی این سعادت در ضمیر ** پس ز ظاهر هر دم استدلال گیر
- İçinde bu kutluluğu bulamazsan her an zahirden istidlalde bulun.
-
که اثرها بر مشاعر ظاهرست ** وین اثرها از مثر مخبرست
- Tesirler, insanın duygularında görünür durur. Bunlar, tesir edeni haber verirler.
-
هست پنهان معنی هر داروی ** همچو سحر و صنعت هر جادوی
- Her ilâcın manâsı hakikati, her hünerin sanatı, sihri gibi gizlidir.
-
چون نظر در فعل و آثارش کنی ** گرچه پنهانست اظهارش کنی
- Fakat yaptığı işe ve eserlerine bakarsan hakikati gizli olmakla beraber onu meydana çıkarırsın.
-
قوتی کان اندرونش مضمرست ** چون به فعل آید عیان و مظهرست 1315
- İçinde gizli olan kuvvet, fiile gelince açığa çıkar, görünür.
-
چون به آثار این همه پیدا شدت ** چون نشد پیدا ز تاثیر ایزدت
- Bunların hepsi, sana eserleriyle görünür de nasıl olur. Allah, eserleriyle görünmez?
-
نه سببها و اثرها مغز و پوست ** چون بجویی جملگی آثار اوست
- Sebeplerle tesirler, iç ve kabuk değil mi? Araştırırsan hepsi de onun eserleri değil mi?
-
دوست گیری چیزها را از اثر ** پس چرا ز آثاربخشی بیخبر
- Eserlerine bakıyor da bazı şeyleri seviyorsun, peki, neden eserleri bağışlayandan haberin yok?
-
از خیالی دوست گیری خلق را ** چون نگیری شاه غرب و شرق را
- Bir hayale kapılıp halkı seviyorsun da doğu ve batının padişahını nasıl sevmiyorsun?