- 
		   چونک دزدیهای بیرحمانه گفت  ** کی کنند آن درزیان اندر نهفت    1665
- Hikâyeci, terzilerin insafsızca hırsızlılarını anlattı, çaldıkları kumaşları nasıl sakladıklarını söyledi.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    اندر آن هنگامه ترکی از خطا  ** سخت طیره شد ز کشف آن غطا 
- Halk arasında Hıta’lı bir Türk vardı. Bu sırrın açılmasına pek kızdı öfkelendi.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    شب چو روز رستخیز آن رازها  ** کشف میکرد از پی اهل نهی 
- Gece, kıyamet günü gibi o sırları, hakikat ehline açıp durmaktaydı.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    هر کجا آیی تو در جنگی فراز  ** بینی آنجا دو عدو در کشف راز 
- Nereye gitsen de orada birbirlerinin sırlarını açan iki düşmanı savaşır görsen;
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    آن زمان را محشر مذکور دان  ** وان گلوی رازگو را صور دان 
- O anı, anılıp söylenen mahşer bil. O sır söyleyen boğazı da sur say.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   که خدا اسباب خشمی ساختست  ** وآن فضایح را بکوی انداختست    1670
- Allah, öfke sebeplerini hazırlamış, o kötülükleri ortaya atmıştır.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    بس که غدر درزیان را ذکر کرد  ** حیف آمد ترک را و خشم و درد 
- Hikâyeci, terzilerin bir çok hainliklerini sayıp döktü. Türk acıklandı, kızdı, dertlendi.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گفت ای قصاص در شهر شما  ** کیست استاتر درین مکر و دغا 
- Dedi ki: Ey meddah, şehrinizde hilede, hıyanette en usta hangi terzi?
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
	      
	       
	      
		  
		  
	       
		  
		  - 
		  دعوی کردن ترک و گرو بستن او کی درزی از من چیزی نتواند بردن 
- Türk’ün ,terzi benden bir şey çalamaz diye bahse girişmesi
 
	      
	       
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گفت خیاطیست نامش پور شش  ** اندرین چستی و دزدی خلقکش 
- Meddah dedi ki: Ciğeroğlu derler bir terzi vardır, hırsızlıkta, çeviklikte halkı öldürür âdeta.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گفت من ضامن که با صد اضطراب  ** او نیارد برد پیشم رشتهتاب 
- Türk, benden dedi, bir iplik bile çalamaz. Sizinle bahse giriyorum.