English    Türkçe    فارسی   

1
1087-1096

  • Onun âlemi kendi görüşüne göre olur. Gözü, bu kadardır, denizi de ona göre!
  • Bâtıl tevilci, sinek gibidir. Vehmi eşek sidiği, tevil ve tasavvuru saman çöpüdür.
  • Eğer sinek kendi reyiyle saplandığı tevilden geçse, baht o sineği hümâ yapar.
  • Bu ibret gözüne sahip olan sinek olmaz; ruhu, surete lâyık olmayacak derecede yüksek bir zat olur, 1090
  • Tavşanın geç gelmesinden aslanın incinmesi
  • Aslanla pençeleşen o tavşan gibi. Onun ruhu, nasıl olur da küçücük cüssesine lâyık olur?
  • Aslan, hiddetle: “Düşman, aldatıcı sözlerle gözümü kapattı.
  • Cebrîlerin hileleri beni bağladı, tahta kılıçları vücudumu yordu.
  • Bundan sonra ben artık o gürültüyü dinlemem. Onlar hep şeytanların, gulyabanilerin sesleri!
  • Ey gönül; durma, onları parçala, derilerini yüz. Zaten onlar deriden başka bir şey değildir!” diyordu. 1095
  • Deriden maksat nedir? Renk renk lâflar… Su üstündeki, durmalarına imkân olmayan menevişler gibi.