English    Türkçe    فارسی   

1
1105-1114

  • Paralara padişahların adlarını kazırlar; Ahmed’in adını ise kıyamete kadar hâk kederler. 1105
  • Ahmed’in adı, bütün Peygamberlerin adıdır. Yüz, elimizde olunca doksan da bizde demektir.
  • Yine tavşanın hilesi ve gitmede gecikmesi
  • Tavşan aslana gitmede epeyce gecikti. Yapacağı hileyi kendisince kararlaştırdı.
  • Bir hayli geciktikten sonra aslanın kulağına bir iki sır söylemek üzere yola düştü.
  • Akıl diyarında nice âlimler vardır! Bu akıl denizi ne kadar engindir!
  • Bizim şu şeklimiz bu tatlı denizde su üzerinde kâseler gibi yüzer. 1110
  • İçi dolu olmadıkça kap, suyun yüzündedir. Dolunca denize batar.
  • Akıl gizlidir, ortada bir âlem görünüp durur. Bizim şeklimiz; o denizin dalgasından yahut ıslaklığından ibarettir.
  • Suret, o denize ulaşmak için neyi vesile ittihaz ederse etsin, deniz; sureti, o vesile yüzünden daha uzağa atar.
  • Gönül kendisine sır vereni; ok, kendisini uzağa atanı görmedikçe.