English    Türkçe    فارسی   

1
1188-1197

  • Bir Mûsâ, Firavun’u askeriyle, başındaki kalabalıkla Nil nehrinde öldürür;
  • Bir sivrisinek yarım kanadıyla pervasızca başın beynini yarar.
  • Düşman sözü dinleyenin hali budur. Hasetçinin dostu olanın uğradığı cezayı gör! 1190
  • Hâmân’ı dinleyen Firavunun, Şeytan’ı dinleyen Nemrûd’un hali budur.
  • Düşman her ne kadar dostça söylerse de, her ne kadar taneden, yemden bahsederse de sen onu tuzak bil!
  • Sana şeker verirse sen bunu zehir bil, bir lütufta bulunursa onu kahır bil!
  • Kaza gelince kabuktan başka bir şey göremez, düşmanları dostlardan ayıramazsın.
  • Böyle olunca yalvarmaya başla, ağlayıp inlemeye, tesbihe, oruca devam et! 1195
  • “Rabbim, sen gaipleri bilirsin. Günahtan dolayı bizden intikam alma” diye yalvar, yakar!
  • “Ey aslanları yaratan! Eğer biz bir köpeklik etmişsek bu pusudan bizim üstümüze aslanı saldırma!