- Eğer ettiğim dâva yalansa işte başımı koydum, boyumu vur! Kaza hükmünü inkâr eden karga, binlerce aklı olsa yine kâfirdir.
- گر به بطلان است دعوی کردنم ** من نهادم سر ببر این گردنم
- Kaza hükmünü inkâr eden karga, binlerce aklı olsa yine kâfirdir.
- زاغ کاو حکم قضا را منکر است ** گر هزاران عقل دارد کافر است
- Sende “kâfirler” sözünden bir “kef” harfi, küfür sıfatlarından bir sıfat bulunsa kadının ferci gibi şehvet yerisin, pis pis kokarsın. 1230
- در تو تا کافی بود از کافران ** جای گند و شهوتی چون کاف ران
- Eğer kaza gözümü ve aklımı kapatmazsa ben tuzağı havada da görürüm.
- من ببینم دام را اندر هوا ** گر نپوشد چشم عقلم را قضا
- Fakat kaza gelince bilgi, uykuya dalar, ay kararır, gün tutulur.
- چون قضا آید شود دانش به خواب ** مه سیه گردد بگیرد آفتاب
- Kazanın bu çeşit hilesi nadir midir ki? Kaza ve kaderi inkâr edenin inkârı bile, bil ki kaza ve kaderdendir.”
- از قضا این تعبیه کی نادر است ** از قضا دان کاو قضا را منکر است
- Âdem Aleyhisselâm’ın hikâyesi, açıkça emre uyup tevili terk etmede gözünü kaza ve kaderin bağlaması
- قصهی آدم علیه السلام و بستن قضا نظر او را از مراعات صریح نهی و ترک تاویل
- “Allemelesmâ” ya bey olan, her damarında yüz binlerce ilim bulunan insanlar atası,
- بو البشر کاو علم الاسما بگ است ** صد هزاران علمش اندر هر رگ است
- Her şeyin adını, nasılsa öylece bilmiş sonunda ne olacaksa sonuna kadar da agâh olmuştu. 1235
- اسم هر چیزی چنان کان چیز هست ** تا به پایان جان او را داد دست
- O, eşyaya ne lâkap verdiyse değişmemiştir; çevik dediği tembel çıkmamıştır.
- هر لقب کاو داد آن مبدل نشد ** آن که چستش خواند او کاهل نشد
- Sonunda mümin olacak kimseyi önceden gördü; sonunda kâfir olacak adam da ona belli oldu.
- هر که آخر مومن است اول بدید ** هر که آخر کافر او را شد پدید