- Külliyatın böyle hastalıkları, böyle dertleri olunca onların cüzülerinin yüzü nasıl sararmaz? 1290
- چون که کلیات را رنج است و درد ** جزو ایشان چون نباشد روی زرد
- Hele birbirlerine zıt olan şeylerden; su, toprak, ateş ve yelden meydana gelmiş cüzü…
- خاصه جزوی کاو ز اضداد است جمع ** ز آب و خاک و آتش و باد است جمع
- Koyunun kurttan kaçmasına şaşılmaz; şaşılacak şey, bu koyunun kurda gönül vermesidir!
- این عجب نبود که میش از گرگ جست ** این عجب کاین میش دل در گرگ بست
- Sağlık, zıtların sulhüdür; aralarında savaşın başlamasını da ölüm bil!
- زندگانی آشتی ضدهاست ** مرگ آن کاندر میانشان جنگ خاست
- Tanrı’nın lûtfu, bu aslanla yaban eşeğine, bu iki zıdda, vefakârlık hususunda bir ülfet vermiştir.
- لطف حق این شیر را و گور را ** الف داده ست این دو ضد دور را
- Dünya hasta ve mahpus olunca, hastanın fâni olmasına şaşılır mı?” 1295
- چون جهان رنجور و زندانی بود ** چه عجب رنجور اگر فانی بود
- Tavşan aslana bu çeşit nasihatler verip “Ben bu sebepler yüzünden geriledim” dedi.
- خواند بر شیر او از این رو پندها ** گفت من پس ماندهام زین بندها
- Tavşanın ayağını geri çekmesindeki sebebi, aslanın ciddiyetle sorması
- پرسیدن شیر از سبب پای واپس کشیدن خرگوش
- Aslan dedi ki: “Sen bu sebepleri bırak da şu geriye çekilmenin sebebini söyle, benim maksadım o.”
- شیر گفتش تو ز اسباب مرض ** این سبب گو خاص کاین استم غرض
- Tavşan, “O aslan, bu kuyuda oturuyor; bu kalenin içinde bütün afetlerden emin!” dedi.
- گفت آن شیر اندر این چه ساکن است ** اندر این قلعه ز آفات ایمن است
- Aklı olan kimse oturmak için kuyu dibini seçmiştir. Çünkü gönül sefaları halvetler.
- قعر چه بگزید هر کی عاقل است ** ز آن که در خلوت صفاهای دل است