Aklı olan kimse oturmak için kuyu dibini seçmiştir. Çünkü gönül sefaları halvetler.
قعر چه بگزید هر کی عاقل است ** ز آن که در خلوت صفاهای دل است
Kuyunun karanlığı, halkın verdiği karanlıklardan daha iyidir. Halkın ayağını tutan, halkla karışıp görüşen; başını kurtaramamış, selâmete erişememiştir.1300
ظلمت چه به که ظلمتهای خلق ** سر نبرد آن کس که گیرد پای خلق
Aslan “İleri yürü. Benim açacağım yara, onu kahreder, bir bak, o aslan orada mı? “ dedi.
گفت پیش آ زخمم او را قاهر است ** تو ببین کان شیر در چه حاضر است
Tavşan “Ben o ateşten bir kere yanmışım. Sen beni kucağına alırsan,
گفت من سوزیدهام ز آن آتشی ** تو مگر اندر بر خویشم کشی
Ey kerem madeni, ancak o vakit yardımınla gözümü açar, kuyuya bakabilirim” dedi.
تا بپشت تو من ای کان کرم ** چشم بگشایم به چه در بنگرم
Aslanın kuyuya bakıp kendinin ve tavşanın aksini görmesi
نظر کردن شیر در چاه و دیدن عکس خود را و آن خرگوش را
Aslan onu kucağına aldı. O da aslanın himayesinde kuyuya kadar vardı.
چون که شیر اندر بر خویشش کشید ** در پناه شیر تا چه میدوید
Kuyunun içine, suya bakınca aslanın ve onun aksi, sı içinde parıldadı.1305
چون که در چه بنگریدند اندر آب ** اندر آب از شیر و او در تافت تاب
Aslan su içinde parıldayan aksini gördü. Suda bir aslan şekliyle kucağında şişman bir tavşan şekli gördü.
شیر عکس خویش دید از آب تفت ** شکل شیری در برش خرگوش زفت
Su içinde düşmanını görünce, tavşanı bırakıp kuyu içine sıçradı.
چون که خصم خویش را در آب دید ** مر و را بگذاشت و اندر چه جهید
Kendi kazdığı kuyuya kendi düştü. Çünkü yaptığı zulüm, kendi başına geldi.
در فتاد اندر چهی کاو کنده بود ** ز آن که ظلمش در سرش آینده بود