- Zayıfları sen yardımcısız, kimsesiz sanma; Kur’an’dan “İZa câe nasrullah” ı oku
- مر ضعیفان را تو بیخصمی مدان ** از نبی ذا جاء نصر الله خوان
- Sen filsen, düşmanın senden ürkmüşse sana ceza olarak işte ebabil kuşu gelip çattı.
- گر تو پیلی خصم تو از تو رمید ** نک جزا طیرا ابابیلت رسید
- Yerde bir zayıf aman dilerse, gökyüzü askerleri birbirlerine karışırlar. 1315
- گر ضعیفی در زمین خواهد امان ** غلغل افتد در سپاه آسمان
- Sen birisini dişinle ısırıp ta kan içinde bırakırsan diş ağrısına tutulunca ne yaparsın?
- گر بدندانش گزی پر خون کنی ** درد دندانت بگیرد چون کنی
- Aslan, kuyuda kendisini görünce hiddetinden o anda kendini düşmanından ayırt edemedi.
- شیر خود را دید در چه وز غلو ** خویش را نشناخت آن دم از عدو
- Kendi aksini kendi düşmanı sandı, hulâsa, kendisine kılıç çekti.
- عکس خود را او عدوی خویش دید ** لا جرم بر خویش شمشیری کشید
- Ey adam! İnsanlarda gördüğün birçok zulümler, senin huyundur; sen, kendi huyunu onlarda görüyorsun.
- ای بسا ظلمی که بینی از کسان ** خوی تو باشد در ایشان ای فلان
- Senin varlığın, nifakın, zulmün, gafletin onlara aksetmiştir. 1320
- اندر ایشان تافته هستی تو ** از نفاق و ظلم و بد مستی تو
- Sen o sun, sen kendini yaralamaktasın. O anda lânet ipliğini kendine, kendin dokuyorsun!
- آن تویی و آن زخم بر خود میزنی ** بر خود آن دم تار لعنت میتنی
- O kötülüğü sen kendinde açıkça görmüyorsun. Görsen kendine kendin, candan düşman olurdun.
- در خود آن بد را نمیبینی عیان ** ور نه دشمن بودیی خود را به جان