English    Türkçe    فارسی   

1
1506-1515

  • Akıl ve bahsi, bil ki eser, yahut sebeptir (Onunla müessir ve müsebbip anlaşılır). Can bahsi ise büsbütün şaşılacak bir şeydir.
  • Ey nur isteyen! Can ziyası parladı; lâzım, mülzem, nâfî, muktazî kalmadı. Bir gören kişinin.
  • Nuru doğmuş parlamaktayken sopa gibi bir delilden vazgeçeceği meydandadır.
  • “ Ve Hüve maaküm eynemâ küntüm “ âyetinin tefsiri
  • Yine hikâyeye geldik; zaten ne zaman hikâyeden ayrıldık ki?
  • Cehil bahsine gelirsek o Tanrı’nın zindanıdır; ilim bahsine gelirsek onun bağı ve sayvanı. 1510
  • Uyursak onun sarhoşlarıyız; uyanık olursak onun hikâyesinden bahsetmekteyiz.
  • Ağlarsak rızıklarla dolu bulutuyuz; gülersek şimşek!
  • Kızar, savaşırsak bu, kahrının aksidir, barışır, özür serdedersek muhabbetinin aksidir.
  • Bu dolaşık ve karmakarışık âlemde biz kimiz? Elif gibiyiz. Elifinse esasen, hiç ama hiçbir şeyi yoktur!
  • Elçinin Ömer’den - Tanrı ondan razı olsun - , ruhların bu balçığa müptelâ olmalarının sebebini sorması
  • Ömer’e “O duru suyun bulanık yerde hapsedilmesinin hikmeti ne, bunda ne sır var? 1515