- İğne ucu ile diken başını arar durur, bulamazsa orasını dudağı ile ıslatır.
- وز سر سوزن همیجوید سرش ** ور نیابد میکند با لب ترش
- Ayağa batan dikeni bulmak, bu derece müşkül olursa, yüreğe batan diken nicedir? Cevabını sen ver!
- خار در پا شد چنین دشوار یاب ** خار در دل چون بود واده جواب
- Her çer çöp (mesabesinde olan,) gönül dikenini göreydi gamlar, kederler; herkese el uzatabilir miydi?
- خار در دل گر بدیدی هر خسی ** دست کی بودی غمان را بر کسی
- Bir kişi, eşeğin kuyruğu altına diken kor. Eşek onu oradan çıkarmasını bilmez, boyuna çifte atar.
- کس به زیر دم خر خاری نهد ** خر نداند دفع آن بر میجهد
- Zıplar, zıpladıkça da diken daha kuvvetli batar. Dikeni çıkarmak için akıllı bir adam lâzım. 155
- بر جهد و ان خار محکمتر زند ** عاقلی باید که خاری بر کند
- Eşek, dikeni çıkarabilmek için can acısı ile çifte atar durur ve yüz yerini daha yaralar.
- خر ز بهر دفع خار از سوز و درد ** جفته میانداخت صد جا زخم کرد
- O diken çıkaran hekim, üstattı. Halayığın her tarafına elini koyup muayene ediyordu.
- آن حکیم خارچین استاد بود ** دست میزد جا به جا میآزمود
- Halayıktan hikâye yoluyla dostların ahvalini sormaktaydı.
- ز ان کنیزک بر طریق داستان ** باز میپرسید حال دوستان
- Kız, bütün sırlarını hekime açıkça söylemekte, kendi durağından, efendilerinden, şehrinden ve şehrinin dışından bahsetmekteydi.
- با حکیم او قصهها میگفت فاش ** از مقام و خاجگان و شهر تاش
- Hekim, kızın anlatmasına kulak vermekte, nabzına ve nabzının atmasına dikkat etmekteydi. 160
- سوی قصه گفتنش میداشت گوش ** سوی نبض و جستنش میداشت هوش