- Melûn Firavun’un zamanında sihirbazlar Mûsâ ile kin güderek mücadeleye giriştiler. 1615
- ساحران در عهد فرعون لعین ** چون مری کردند با موسی به کین
- Fakat onu büyük tuttular, öne geçirdiler, ağırladılar.
- لیک موسی را مقدم داشتند ** ساحران او را مکرم داشتند
- Zira ona “Ferman senin. İstiyorsan önce sen asânı at” dediler.
- ز آن که گفتندش که فرمان آن تست ** گر تو میخواهی عصا بفکن نخست
- Mûsâ “ Hayır, ey sihirbazlar, önce siz büyülerinizi meydana koyun” dedi.
- گفت نی اول شما ای ساحران ** افکنید آن مکرها را در میان
- Mûsâ’ya karşı gösterdikleri o kadarcık hürmet, din sahibi olmalarına sebep oldu; inat yüzünden de elleri ayakları kesildi.
- این قدر تعظیم دینشان را خرید ** کز مری آن دست و پاهاشان برید
- Sihirbazlar Mûsâ’nın hakkını anladıklarından evvelce işledikleri suça karşılık olarak ellerini, ayaklarını feda eylediler. 1620
- ساحران چون حق او بشناختند ** دست و پا در جرم آن درباختند
- Yemek yemek ve nükte söylemek, kâmile helâldir; mademki sen kâmil değilsin yeme ve sükût et!
- لقمه و نکته ست کامل را حلال ** تو نهای کامل مخور میباش لال
- Çünkü sen kulaksın, o dildir; o senin cinsinden değil, Tanrı, kulaklara “Ansitû” buyurdu.
- چون تو گوشی او زبان نی جنس تو ** گوشها را حق بفرمود أنصتوا
- Çocuk önce, süt emme kabiliyetinde doğar, bir müddet susar ve tamamı ile kulak kesilir.
- کودک اول چون بزاید شیر نوش ** مدتی خامش بود او جمله گوش
- Lâkırdı söylemeyi öğreninceye kadar bir zaman dudağını yumması, söz söylememesi gerekir.
- مدتی میبایدش لب دوختن ** از سخن تا او سخن آموختن