- Velîler, hatırlatma ve unutturmaya kadirdirler; şu halde herkesin gönlüne hâkimdirler. 1675
- چون به تذکیر و به نسیان قادراند ** بر همه دلهای خلقان قاهراند
- Velî, unutturma kudretiyle bir kişinin istidlâl yolunu bağladı mı, o adamın hüneri bile olsa bir iş yapamaz.
- چون به نسیان بست او راه نظر ** کار نتوان کرد ور باشد هنر
- Siz, yüce kişileri alaya aldınız, bundan bir şey çıkmaz sandınız ama Kur’an’da “Ensevküm” ayetini bir okuyun!
- خلتم سخریه اهل السمو ** از نبی خوانید تا أنسوکم
- Şehir ve köye sahip olan, cisimlerin padişahıdır. Gönül sahibi ise gönüllerinizin sultanıdır.
- صاحب ده پادشاه جسمهاست ** صاحب دل شاه دلهای شماست
- Hiç şüphe yok ki işler, görüşlerin fer’idir. Şu halde insan, ancak göz bebeğinden ibarettir.
- فرع دید آمد عمل بیهیچ شک ** پس نباشد مردم الا مردمک
- Ben bunu, tamamı ile söyleyemiyorum, çünkü merkez sahipleri (Peygamberler) men ediyorlar. 1680
- من تمام این نیارم گفت از آن ** منع میآید ز صاحب مرکزان
- Mademki halkı unutması ve hatırlaması onun elindedir, imdatlarına da o, erişir.
- چون فراموشی خلق و یادشان ** با وی است و او رسد فریادشان
- O güzel huylarla huylanmış olan zat, her gece gönüllerden yüz binlerce iyi ve kötü hâtırayı giderir;
- صد هزاران نیک و بد را آن بهی ** میکند هر شب ز دلهاشان تهی
- Gündüzün gönülleri, yine o hâtıralarla doldurmakta; o sedefleri, incilerle dopdolu bir hale getirmektedir.
- روز دلها را از آن پر میکند ** آن صدفها را پر از در میکند
- Evvelki düşüncelerin hepsi, Tanrı’nın hidayetiyle sahiplerini tanırlar.
- آن همه اندیشهی پیشانها ** میشناسند از هدایت جانها