- Ey dil, sen hem bitmez tükenmez bir hazinesin; hem dermanı olmayan bir dertsin!
- ای زبان هم گنج بیپایان تویی ** ای زبان هم رنج بیدرمان تویی
- Hem kuşlara çalınan ıslık, yapılan hilesin; hem yalnızlık ve ayrılık zamanının enisisin!
- هم صفیر و خدعهی مرغان تویی ** هم انیس وحشت هجران تویی
- Ey aman bilmez! Bana hiç aman vermiyorsun. Sen, yayını beni öldürmek için kurmuşsun.
- چند امانم میدهی ای بیامان ** ای تو زه کرده به کین من کمان
- İşte benim kuşumu uçurdun. Zulüm ve sitem otlağında az otla! 1705
- نک بپرانیده ای مرغ مرا ** در چراگاه ستم کم کن چرا
- Ya bana cevap ver, yahut insafa gel, yahut da bana neşe ve sevinç sebeplerinden birini an!
- یا جواب من بگو یا داد ده ** یا مرا ز اسباب شادی یاد ده
- Eyvah benim karanlığı yakıp mahfeden nurum; eyvah, benim gündüzü aydınlatan sabahım!
- ای دریغا نور ظلمت سوز من ** ای دریغا صبح روز افروز من
- Vah benim güzel uçan; tâ sondan başlangıca kadar uçup gelen kuşum!
- ای دریغا مرغ خوش پرواز من ** ز انتها پریده تا آغاز من
- Cahil insan ilelebet mihnete âşıktır. Kalk, “Fî kebed” e kadar “Lâ uksimü” yü oku!
- عاشق رنج است نادان تا ابد ** خیز لا أقسم بخوان تا فی کبد
- Senin yüzünü gördüm de mihnetten kurtuldum; senin ırmağında köpükten, tortudan arındım. 1710
- از کبد فارغ بدم با روی تو ** وز زبد صافی بدم در جوی تو
- Bu eyvah demeler, bu acınmalar onu görmek, peşin ve elde olan kendi varlığından kesilmek hayaliyledir.
- این دریغاها خیال دیدن است ** وز وجود نقد خود ببریدن است