English    Türkçe    فارسی   

1
1727-1736

  • Ben kafiye düşünürüm; sevgilim bana der ki: “Yüzümden başka hiçbir şey düşünme!
  • Ey benim kafiye düşünenim! Rahatça otur, benim yanımda devlet kafiyesi sensin.
  • Harf ne oluyor ki sen onu düşünesin! Harf nedir? Üzüm bağının çitten duvarı.!
  • Harfi, sesi, sözü birbirine vurup parçalayayım da seninle bu üçü de olmaksızın konuşayım! 1730
  • Âdem’den bile gizlediğim sırrı, ey cihanın esrarı olan sevgili, sana söyleyeyim.
  • Halil’e bile söylemediğim sırrı, Cebrail’in bile bilmediği gamı,
  • Mesih’in bile dem vurmadığı, hatta Tanrı’nın bile kıskanıp biz olmadıkça kimseye açmadığı sırrı sana açayım.”
  • Biz (mâ) kelimesi, lûgatte nasıl bir kelimedir? İspata ve nefye delalet eden bir kelime. Hâlbuki ben ispat değilim; zatım, varlığım yoktur ki ispat edilebilsin. (Varlığım olmadığından ) Nefiy de değilim (yokun varlığı nefiy de edilemez, esasen olmadığı için yoktur da denemez).
  • Ben varlığı yoklukta buldum, onun için varlığı yokluğa feda ettim. 1735
  • Padişahların hepsi kendilerine karşı alçalana alçalırlar. Bütün hak, kendisine sarhoş olanın sarhoşudur.