English    Türkçe    فارسی   

1
1758-1767

  • Ben, o aşkı kısaca söyledim, tamamıyla anlatmadım. Anlatacak olsam hem dudaklar yanar hem dil!
  • Lep (dudak) dersem maksadım leb-i derya (deniz kıyısı) dır; Lâ (hayır) dersem muradım illâ (ancak, evet) dir.
  • Tatlılıktan dolayı yüzümü ekşitmiş olarak otururum; fazla sözden dolayı sükût etmekteyim. 1760
  • İsterim ki bu suretle tatlılığımız, yüzümüzün ekşiliğiyle iki cihandan da gizli kalsın;
  • Bu söz, her kulağa girmesin. Onun için yüz ledün sırrından ancak birini söylemekteyim.
  • Hakîm-i Senâî’nin “ Seni yoldan alıkoyan şey; ister küfür sözü olsun, ister iman… Seni dosttan uzak düşüren nakış; ister çirkin olsun, ister güzel… ikisi de birdir” sözü ve Peygamber Sallâllahu Aleyhi Vessellem’in “ Sa’d,çok kıskançtır, ben Sa’d’dan daha kıskancım, Tanrı ise benden de kıskançtır.Kıskançlığından dolayı görünür, görünmez bütün kötülükleri haram etmiştir “ hadisi
  • Hak kıskançlıkta bütün âlemlerden ileri gittiği içindir ki bütün âlem kıskanç oldu.
  • O, can gibidir, cihan beden gibi. Beden; iyiyi, kötüyü, canın tesiriyle kabul eder.
  • Kimin namazında mihrap ve kıblesi Ayn (Tanrı’nın zatı, cemali) olursa onun tekrar iman tarafına gitmesini ayıp ve kusur bil. 1765
  • Padişaha esvapçıbaşı olan kişinin, padişah hesabına ticarete girişmesi ziyankârlıktan ibarettir.
  • Padişahla birlikte oturan kimsenin padişah kapısında oturması yazıktır, aldanmaktır.