English    Türkçe    فارسی   

1
1908-1917

  • Yusuf’a karşı nazlanma, güzellik iddia etme! Yakub’casına niyaz etmek ve ah eylemekten başka bir şey yapma!
  • Dudunun ölümünün manası niyazdı. Sen de niyaz ve yoksullukta kendini ölü yap!
  • İsa’nın nefesi seni diriltsin, kendisi gibi güzel ve mutlu bir hale getirsin! 1910
  • Baharların tesiriyle taş yeşerir mi? Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin.
  • Yıllarca gönüller yırtan, kalplere elem veren taş oldun; bir tecrübe et, bir zaman da toprak ol!
  • Tanrı razı olsun, Ömer zamanında yoksulluk gününde gidip mezarlıkta çenk çalan ihtiyar çalgıcının hikâyesi
  • (Bilmem) işittin mi? Ömer zamanında pek güzel, pek lâtif çenk çalan bir çalgıcı vardı.
  • Bülbül onun sesinden kendini kaybeder; bir namesini dinleyenlerin şevki, yüz misli artardı.
  • Meclisleri, cemiyetleri, onun nağmeleri süsler; onun sesinden kıyametler kopardı. 1915
  • Sesi, İsrafil gibi mucizeler gösterir, ölülerin bedenlerine can bağışlardı.
  • Yahut İsrafil’e yardım ederdi; onun nağmelerini dinleyen fil bile kanatlanırdı.