- Peygamber, “Dostlar, bahar serinliğinden sakın vücudunuzu örtmeyin.
- گفت پیغمبر ز سرمای بهار ** تن مپوشانید یاران زینهار
- Çünkü bahar rüzgârı, ağaçlara nasıl tesir ederse sizin hayatınıza da öyle tesir eder.
- ز آن که با جان شما آن میکند ** کان بهاران با درختان میکند
- Fakat güz serinliğinden kaçının. Çünkü o, bağa ve çubuklara ne yaparsa sizin vücudunuza da onu yapar “dedi.
- لیک بگریزید از سرد خزان ** کان کند کاو کرد با باغ و رزان
- Bu hadisi rivayet edenler, zahirî manasını vermişler ve yalnız zahirî manasıyla kanaat etmişlerdir.
- راویان این را به ظاهر بردهاند ** هم بر آن صورت قناعت کردهاند
- Onların halden haberleri yoktur. Dağı görmüşler de dağdaki madeni görmemişlerdir. 2050
- بیخبر بودند از جان آن گروه ** کوه را دیده ندیده کان بکوه
- Tanrı’ya göre güz, nefis ve hevadır. Akılla cansa baharın ve ebedîliğin ta kendisidir.
- آن خزان نزد خدا نفس و هواست ** عقل و جان عین بهار است و بقاست
- Eğer senin gizli ve cüzi bir aklın varsa cihanda bir kâmil akıl sahibini ara!
- مر ترا عقل است جزوی در نهان ** کامل العقلی بجو اندر جهان
- Senin cüzi aklın, onun külli aklı yüzünden külli olur. Çünkü Akl-ı kül, nefse zincir gibidir.
- جزو تو از کل او کلی شود ** عقل کل بر نفس چون غلی شود
- Binaenaleyh hadisin manası teville şöyle olur: Pak nefesler bahar gibidir, yaprakların ve filizlerin hayatıdır.
- پس به تاویل این بود کانفاس پاک ** چون بهار است و حیات برگ و تاک
- Velîlerin sözlerinden, yumuşak olsun, sert olsun, vücudunu örtme çünkü o sözler, dininin zahirîdir. 2055
- از حدیث اولیا نرم و درشت ** تن مپوشان ز آن که دینت راست پشت