English    Türkçe    فارسی   

1
2086-2095

  • Çengi omuzlayıp Tanrı aramağa yola düştü; ah ederek Medine Mezarlığına doğru yollandı.
  • “Tanrı’dan kiriş parası isteyeceğim. Çünkü o kendisine karşı halis olan kalplere kerem ve ihsanıyla eder” dedi.
  • Bir hayli çenk çalıp ağladı ve başını yere koydu, çengi yastık yaptı bir mezara yaslandı.
  • Çalgıcıyı uyku bastırdı, can kuşu kafesten kurtuldu; çalgıyı da bırakıp sıçradı.
  • Sâf bir âleme, can sahrasına vararak tenden ve cihan mihnetinden kurtuldu. 2090
  • Canı, orada macerasını şöyle terennüm etmekteydi: Beni burada bıraksalardı.
  • Canım bu bahçede, bu bahar çağında ne hoş bir hale gelir, bu ovanın bu gayb lâleliğinin sarhoşu olurdu.
  • Başsız, ayaksız seferler eder, dişsiz, dudaksız şekerler yedim.
  • Felek sakinleriyle zahmetsiz, mihnetsiz zikre, dimağsız fikre dalar, onlarla lâtifeler ederdim.
  • Gözleri kapalı olarak bir âlem görür; elsiz, avuçsuz güller, reyhanlar devşirirdim... 2095