Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkâr olduğundan inci ile doldu.
کوزهی چشم حریصان پر نشد ** تا صدف قانع نشد پر در نشد
Bir aşk yüzünden elbisesi yırtılan, hırstan, ayıptan adamakıllı temizlendi.
هر که را جامه ز عشقی چاک شد ** او ز حرص و عیب کلی پاک شد
Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol; ey bütün hastalıklarımızın hekimi;
شاد باش ای عشق خوش سودای ما ** ای طبیب جمله علتهای ما
Ey bizim kibir ve azametimizin ilâcı, ey bizim Eflâtun’umuz! Ey bizim Calinus’umuz!
ای دوای نخوت و ناموس ما ** ای تو افلاطون و جالینوس ما
Toprak beden, aşktan göklere çıktı; dağ oynamaya başladı, çevikleşti.25
جسم خاک از عشق بر افلاک شد ** کوه در رقص آمد و چالاک شد
Ey âşık! Aşk; Tûr’un canı oldu. Tûr sarhoş, Mûsa da düşüp bayılmış!
عشق جان طور آمد عاشقا ** طور مست و خر موسی صاعقا
Zamanımı beraber geçirdiğim arkadaşımın dudağına eş olsaydım (sırlarına tahammül edecek bir hemdem bulsaydım) ney gibi ben de söylenecek şeyleri söylerdim.
با لب دمساز خود گر جفتمی ** همچو نی من گفتنیها گفتمی
Dildeşinden ayrı düşen, yüz türlü nağmesi olsa bile dilsizdir.
هر که او از هم زبانی شد جدا ** بیزبان شد گر چه دارد صد نوا
Gül solup mevsim geçince artık bülbülden maceralar işitemezsin.
چون که گل رفت و گلستان در گذشت ** نشنوی ز ان پس ز بلبل سر گذشت
Her şey maşuktur, âşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur, âşık bir ölüdür.30
جمله معشوق است و عاشق پردهای ** زنده معشوق است و عاشق مردهای