English    Türkçe    فارسی   

1
2352-2361

  • Yoksulluk, senin anlayacağın şey değildir; yoksulluğa hor bakma;
  • Çünkü yoksulların, mülkten, maldan öte ululuk sahibi Tanrı’dan pek büyük bir rızıkları vardır.
  • Ulu Tanrı âdildir; âdiller, nasıl olur da çaresiz biçarelere zulmederler?
  • Birisine nimet, mal, matrah verip öbürünü yansın diye ateşe atarlar mı? 2355
  • Böyle bir iş, Tanrı’dan, iki cihanı yaratan umulur mu?
  • “Elfakru Fahri” hadîsi, saçma ve asılsız bir söz mü; bu sözde binlerce yücelik, binlerce naz ve nimet gizli değil mi?
  • Hiddetle bana lâkaplar taktın; ben sevgilimin dostuyum, onu elde ederim. Halbuki sen bir yalancı, afsuncusun dedi.
  • Yılan tutsam bile dişini söker, bu suretle onu başı ezilmekten kurtarırım.
  • Çünkü o diş, onun can düşmanıdır; ben, düşmanı da bu suretle kendime dost ederim. 2360
  • Ben asla tamahtan afsun okumam. Ben bu tamahı baş aşağı etmişimdir.