- Bütün güzel, hoş ve yaraşan şeyler, gören göz için yapılır.
- هر چه را خوب و خوش و زیبا کنند ** از برای دیدهی بینا کنند
- Çengin zir ve bem nağmeleri, nasıl olurda sağır kulak için terennüm edilir?
- کی بود آواز چنگ و زیر و بم ** از برای گوش بیحس اصم
- Tanrı, miski beyhude yere güzel kokulu yapmadı? Koku duyan için yarattı; koku almayan için değil. 2385
- مشک را بیهوده حق خوش دم نکرد ** بهر حس کرد او پی اخشم نکرد
- Hak, yeri, göğü yaratmış, aralarında da bir çok nur ve nâr yüceltmiştir.
- حق زمین و آسمان بر ساخته ست ** در میان بس نار و نور افراخته ست
- Bu yeri yerdekiler için yaratmış, göğü de göktekilerin yurdu yapmıştır.
- این زمین را از برای خاکیان ** آسمان را مسکن افلاکیان
- Aşağılık kişi yükseğin düşmanıdır. Her şeyin müşterisi meydana çıkar.
- مرد سفلی دشمن بالا بود ** مشتری هر مکان پیدا بود
- Ey kapalı örtünüp bürünmüş kadın, sen hiç kör için süslendin mi?
- ای ستیره هیچ تو برخاستی ** خویشتن را بهر کور آراستی
- Dünyayı en değerli incilerle doldursan nasibin yoksa ne yapayım? 2390
- گر جهان را پر در مکنون کنم ** روزی تو چون نباشد چون کنم
- Ey kadın, kavgayı, darılmayı bırak; bırakmayacaksan beni bırak!
- ترک جنگ و ره زنی ای زن بگو ** ور نمیگویی به ترک من بگو
- Ben, iyiyle, kötüyle, kavga edemem; kavga ile işim yok. Savaşmak şöyle dursun; gönlüm barışlardan bile ürkmekte.
- مر مرا چه جای جنگ نیک و بد ** کاین دلم از صلحها هم میرمد