English    Türkçe    فارسی   

1
2385-2394

  • Tanrı, miski beyhude yere güzel kokulu yapmadı? Koku duyan için yarattı; koku almayan için değil. 2385
  • Hak, yeri, göğü yaratmış, aralarında da bir çok nur ve nâr yüceltmiştir.
  • Bu yeri yerdekiler için yaratmış, göğü de göktekilerin yurdu yapmıştır.
  • Aşağılık kişi yükseğin düşmanıdır. Her şeyin müşterisi meydana çıkar.
  • Ey kapalı örtünüp bürünmüş kadın, sen hiç kör için süslendin mi?
  • Dünyayı en değerli incilerle doldursan nasibin yoksa ne yapayım? 2390
  • Ey kadın, kavgayı, darılmayı bırak; bırakmayacaksan beni bırak!
  • Ben, iyiyle, kötüyle, kavga edemem; kavga ile işim yok. Savaşmak şöyle dursun; gönlüm barışlardan bile ürkmekte.
  • Susacaksan ne âlâ; yoksa öyle bir iş yaparım ki şu anda hemen kalkar, evimi, barkımı bırakır, giderim.”
  • Kadının yola gelip söylediklerinden istiğfar eylemesi
  • Kadın onu titiz ve hiddetli görünce ağlamaya başladı. Zaten ağlamak, kadının tuzağıdır.