English    Türkçe    فارسی   

1
2394-2403

  • Kadın onu titiz ve hiddetli görünce ağlamaya başladı. Zaten ağlamak, kadının tuzağıdır.
  • “Ben, senden bunu mu umardım? Senden başka ümidim vardı” dedi. 2395
  • Kadın yokluk yoluna girip dedi ki: “Ben senin karın değil, ayağının toprağıyım.
  • Cismim, canım, nem varsa senindir; hüküm de senin, ferman da!
  • Yoksulluk yüzünden sabrım tükendiyse bu da kendim için değil, senin için.
  • Sen, bana dertli zamanlarda deva oldun; muhtaç olmanı istemiyorum.
  • Canın için, bu kendim için değil. Bu ağlayış bu inleyiş hep senin için. 2400
  • Ben, Tanrı hakkı için varlığımı her nefeste huzurunda feda etmek isterim.
  • Canım sana kurban olsun... Ne olurdu ruhun bana vâkıf olsaydı.
  • Fakat sen hakkımda böyle kötü zanna düşünce candan da usandım, tenden de.