- “Ben, senden bunu mu umardım? Senden başka ümidim vardı” dedi. 2395
- گفت از تو کی چنین پنداشتم ** از تو من اومید دیگر داشتم
- Kadın yokluk yoluna girip dedi ki: “Ben senin karın değil, ayağının toprağıyım.
- زن در آمد از طریق نیستی ** گفت من خاک شمایم نه ستی
- Cismim, canım, nem varsa senindir; hüküm de senin, ferman da!
- جسم و جان و هر چه هستم آن تست ** حکم و فرمان جملگی فرمان تست
- Yoksulluk yüzünden sabrım tükendiyse bu da kendim için değil, senin için.
- گر ز درویشی دلم از صبر جست ** بهر خویشم نیست آن بهر تو است
- Sen, bana dertli zamanlarda deva oldun; muhtaç olmanı istemiyorum.
- تو مرا در دردها بودی دوا ** من نمیخواهم که باشی بینوا
- Canın için, bu kendim için değil. Bu ağlayış bu inleyiş hep senin için. 2400
- جان تو کز بهر خویشم نیست این ** از برای تستم این ناله و حنین
- Ben, Tanrı hakkı için varlığımı her nefeste huzurunda feda etmek isterim.
- خویش من و الله که بهر خویش تو ** هر نفس خواهد که میرد پیش تو
- Canım sana kurban olsun... Ne olurdu ruhun bana vâkıf olsaydı.
- کاش جانت کش روان من فدی ** از ضمیر جان من واقف بدی
- Fakat sen hakkımda böyle kötü zanna düşünce candan da usandım, tenden de.
- چون تو با من این چنین بودی به ظن ** هم ز جان بیزار گشتم هم ز تن
- Ey canımın rahatı! Sen bana böyle aykırı olunca altına da toprak saçtım, gümüşe de( artık ikisi de gözümde değil).
- خاک را بر سیم و زر کردیم چون ** تو چنینی با من ای جان را سکون