- Küfür söylemiştim; işte imana geldim. Can ve gönülle hükmüne tâbi oldum. 2410
- کفر گفتم نک به ایمان آمدم ** پیش حکمت از سر جان آمدم
- Senin şahane huyunu takdir edemedim. Huzuruna küstahça eşek sürdüm.
- خوی شاهانهی ترا نشناختم ** پیش تو گستاخ خر در تاختم
- Fakat affından bir mum düzüp yakınca tövbe ettim; itirazı bıraktım.
- چون ز عفو تو چراغی ساختم ** توبه کردم اعتراض انداختم
- Kılıçla kefeni huzuruna koyuyorum; önüne boynumu uzatıyorum; vur!
- مینهم پیش تو شمشیر و کفن ** میکشم پیش تو گردن را بزن
- Acı ayrılıktan gem vuruyorsun. Ne istersen yap, fakat bunu yapma!
- از فراق تلخ میگویی سخن ** هر چه خواهی کن و لیکن این مکن
- Gönlünde benim için gizlice bir özür dileyici vardır ki o, ben olmasam da bana şefaat edip durur. 2415
- در تو از من عذر خواهی هست سر ** با تو بیمن او شفیعی مستمر
- Gönlündeki o özür dileyicim senin huyundur. Ona güvendiğimden gönlüm, kendisine suç aradı.
- عذر خواهم در درونت خلق تست ** ز اعتماد او دل من جرم جست
- Ey ahlâkı yüz batman baldan daha güzel, daha tatlı olan kızgın adam! Sen de bana gönlünden ve gizlice merhamet et.”
- رحم کن پنهان ز خود ای خشمگین ** ای که خلقت به ز صد من انگبین
- Bu suretle güzel, açık açık söylerken kadına bir ağlamadır geldi.
- زین نسق میگفت با لطف و گشاد ** در میانه گریهای بر وی فتاد
- Ağlaması bile yüzünün güzelliğiyle gönülleri cezbeden o güzelin, hüngür hüngür ağlaması haddinden aşınca.
- گریه چون از حد گذشت و های های ** زو که بیگریه بد او خود دل ربای