English    Türkçe    فارسی   

1
2603-2612

  • Velî, zehir yese bal olur, fakat talip yese aklı kararır zarara uğrar.
  • Süleyman ”Rabbi hebli” demiş, yani “”Benden başkasına bu saltanatı verme.”
  • Yahut benden başkasına bu lûtufta, bu ihsanda bulunma” diye niyaz etmiştir. Bu hasede benzer ama değildir. 2605
  • Lâ yenbağı nüktesini candan oku. Benden sonra bu saltanatı kimseye verme sırrını onun nekesliğinden bilme.
  • Hattâ o, saltanatta yüzlerce zarar ve tehlike gördü. Cihan saltanatı, kıldan kıla, baştanbaşa can kaygısından, baş korkusundan ibarettir.
  • Baş korkusuyla can ve din korkusu... Bize bunun gibi bir imtihan daha olamaz.
  • Süleyman himmetli birisi gerektir ki bu yüz binlerce renkten, kokudan vazgeçsin.
  • Kuvvet ve kudretiyle beraber o saltanatın dalgası Süleyman’ın bile nefesini tıkıyordu. 2610
  • Bu keder yüzünden üstüne toz, toprak konunca bütün cihan padişahlarına acıdı da.
  • Şefaat edip ”Bana verdiğin bu saltanatı, kemal sahibi olanlara da ver.