- Onun bu kıyasından halk gülmeye başladı. Çünkü dudu, hırka sahibini kendisi gibi sanmıştı.
- از قیاسش خنده آمد خلق را ** کو چو خود پنداشت صاحب دلق را
- Temiz kişilerin işini kendinden kıyas tutma, gerçi yazıda (aslan manasına gelen) şîr, (süt manasına gelen) şîre benzer.
- کار پاکان را قیاس از خود مگیر ** گر چه ماند در نبشتن شیر و شیر
- Bütün âlem bu sebepten yol azıttılar. Tanrı Abdallarından az kişi agâh oldu.
- جمله عالم زین سبب گمراه شد ** کم کسی ز ابدال حق آگاه شد
- Peygamberlerle beraberlik iddia ettiler (biz de onlar gibiyiz dediler); Velîleri de kendileri gibi sandılar. 265
- همسری با انبیا برداشتند ** اولیا را همچو خود پنداشتند
- Dediler ki: “İşte biz de insanız, onlar da insan. Bizde uyumaya ve yemeğe bağlıyız, onlar da.
- گفته اینک ما بشر ایشان بشر ** ما و ایشان بستهی خوابیم و خور
- “Onlar körlüklerinden aralarında uçsuz bucaksız bir fark olduğunu bilmediler.
- این ندانستند ایشان از عمی ** هست فرقی در میان بیمنتها
- Her iki çeşit arı, bir yerden yedi. Fakat bundan zehir hâsıl oldu, ondan bal.
- هر دو گون زنبور خوردند از محل ** لیک شد ز ان نیش و زین دیگر عسل
- Her iki çeşit geyik otladı, su içti. Birinden fışkı zuhur etti, öbüründen halis misk.
- هر دو گون آهو گیا خوردند و آب ** زین یکی سرگین شد و ز ان مشک ناب
- Her iki kamış da bir sulaktan su içti. Biri bomboş öbürü şekerle dopdolu. 270
- هر دو نی خوردند از یک آب خور ** این یکی خالی و آن پر از شکر
- Böyle yüzbinlerce birbirine benzer şeyler var, aralarında bulunan yetmiş yıllık farkı sen gör!
- صد هزاران این چنین اشباه بین ** فرقشان هفتاد ساله راه بین