- O murai de, kendisini muhabbet sarhoşu sansınlar diye oruçlu görünür, namaz kılar.
- آن مرایی در صیام و در صلاست ** تا گمان آید که او مست ولاست
- Surete ait işlerden meydana gelen şey bambaşkadır. Fakat gönülde gizli olan şeye alâmettir.
- حاصل افعال برونی دیگر است ** تا نشان باشد بر آن چه مضمر است
- Ya Rabbi, duamızı kabul et, bize bu temyizi ver de o eğri, yalancı alâmeti,doğrusundan ayırt edelim.
- یا رب آن تمییز ده ما را به خواست ** تا شناسیم آن نشان کژ ز راست
- Hiç, bu temyize nasıl malik olur? Tanrı nuru ile bakar, görürse o zaman bu temyizi elde eder.
- حس را تمییز دانی چون شود ** آن که حس ینظر بنور الله بود
- Eser olmasa bile sebep onu meydana çıkarır. Akrabalık gibi...Akrabalık sevgiyi bildirir. 2635
- ور اثر نبود سبب هم مظهر است ** همچو خویشی کز محبت مخبر است
- Fakat imam ve muktedası Tanrı nuru olan kişi, ne eserlere kul olur ne sebeplere.
- نبود آن که نور حقش شد امام ** مر اثر را یا سببها را غلام
- Sevgi gönülde şûlelendikçe büyür, nihayet sevgi sahibi, eserden kurtulur.
- یا محبت در درون شعله زند ** زفت گردد وز اثر فارغ کند
- Sevgisini bildirmeye ihtiyacı yoktur. Çünkü sevgi nurunu bütün kâinata yaymıştır.
- حاجتش نبود پی اعلام مهر ** چون محبت نور خود زد بر سپهر
- Bu sözün tamamlanması için hayli tafsilât var ama sen ara.
- هست تفصیلات تا گردد تمام ** این سخن لیکن بجو تو و السلام
- Gerçi mâna, bu suretten zâhir olmaktadır ama bir cihetten mânaya yakındır, bir bakımdan mânaya uzak! 2640
- گر چه شد معنی در این صورت پدید ** صورت از معنی قریب است و بعید