English    Türkçe    فارسی   

1
2654-2663

  • Yere, göğe, hatta arşa sığmam' buyurdu." Bunu, ey aziz, yakînen bil.
  • Fakat şaşılacak şeydir ki inanan kişinin kalbine sığarım. Beni ararsan inanan gönüllerde ara buyurdu” dedi. 2655
  • Tanrı dedi ki: “Ey haramdan, şüpheli şeylerden sakınan! Kullarımın arasına gir ki bu suretle beni görme cennetine erişesin.”
  • Arş, bile o nuriyle, o genişliğiyle beraber Âdem’ görünce yerinden kalktı.
  • Arşın sonsuz bir büyüklüğü var, fakat mânaya karşı suret nedir ki?
  • Her melek diyordu ki: Bizim bundan önce yeryüzüyle üfletimiz vardı.
  • Hizmet ve ibadet tohumunu yere ekiyorduk. Yere olan bu meylimize, bu alâkamıza da şaşmaktaydık. 2660
  • Gökten yaratıldığımız halde yeryüzüne bu alâkamız nedir?
  • Biz nurlarız, karanlıklarla ülfetimiz neden? Nur zulmetlerle yaşayabilir mi?
  • Ey Âdem! O ülfet, senin kokundanmış. Çünkü cisminin nesci yeryüzü.