O zayıf mâşuk, hâkim değildir ki âşığın derdine derman olsun. Efendisinin işini mi görsün, kendi işini mi?
نیست حاکم تا کند تیمار او ** کار خواجهی خود کند یا کار او
Arapların atasözü: Zina edersen bari hür kadınla zina et (halayıkla değil), çalarsan bari inci çal
مثل عرب إذا زنیت فازن بالحرة و إذا سرقت فاسرق الدرة
“Zina edersen hür kadınla et” sözü bu yüzden atasözü olup kaldı. ”Çalacaksan inci çal” sözü de neye meyledeceksen en iyisine meylet mânasına geldi.2805
فازن بالحرة پی این شد مثل ** فاسرق الدرة بدین شد منتقل
Kul yani mâşuk; efendisinin, Tanrı’sının yanına gitti. Âşık ağlayıp inler bir halde kaldı. Gül kokusu, güle gitti; o, hor hakir kala kaldı.
بنده سوی خواجه شد او ماند زار ** بوی گل شد سوی گل او ماند خار
Dileğinden uzaklaştı... Çalışması zayi oldu. Çektiği eziyet hiçe gitti, ayağı yaralandı.
او بمانده دور از مطلوب خویش ** سعی ضایع رنج باطل پای ریش
Gölge avlayan avcıya benzedi. Hiç gölge ona sermaye olur mu?
همچو صیادی که گیرد سایهای ** سایه کی گردد و را سرمایهای
Adam kuşun gölgesini sımsıkı tutmuş. Kuş da ağacın dalında ona şaşmakta ve.”
سایهی مرغی گرفته مرد سخت ** مرغ حیران گشته بر شاخ درخت
Bu akılsız adam neye seviniyor?” demekte... İşte sana bâtıl, işte sana çürümüş sebep!2810
کاین مدمغ بر که میخندد عجب ** اینت باطل اینت پوسیده سبب
Eğer cüzü külle muttasıldır, ayrılmaz dersen diken ye, gül isteme. Diken de gülden ayrılmaz.
ور تو گویی جزو پیوستهی کل است ** خار میخور خار مقرون گل است
Cüz’ü kül’e ancak bir yüzden bağlıdır. Yoksa Tanrı’nın peygamberleri göndermesi abes olurdu.
جز ز یک رو نیست پیوسته به کل ** ور نه خود باطل بدی بعث رسل
Çünkü peygamberler, kulları Tanrı’ya ulaştırmak için gelmişlerdir. Herkes bir tenden ibaretse, Tanrı ile kul, kül ile cüz ise birbirine bağlıdır; kimi kime ulaştırırlar?
چون رسولان از پی پیوستناند ** پس چه پیوندندشان چون یک تناند