“Zina edersen hür kadınla et” sözü bu yüzden atasözü olup kaldı. ”Çalacaksan inci çal” sözü de neye meyledeceksen en iyisine meylet mânasına geldi.2805
فازن بالحرة پی این شد مثل ** فاسرق الدرة بدین شد منتقل
Kul yani mâşuk; efendisinin, Tanrı’sının yanına gitti. Âşık ağlayıp inler bir halde kaldı. Gül kokusu, güle gitti; o, hor hakir kala kaldı.
بنده سوی خواجه شد او ماند زار ** بوی گل شد سوی گل او ماند خار
Dileğinden uzaklaştı... Çalışması zayi oldu. Çektiği eziyet hiçe gitti, ayağı yaralandı.
او بمانده دور از مطلوب خویش ** سعی ضایع رنج باطل پای ریش
Gölge avlayan avcıya benzedi. Hiç gölge ona sermaye olur mu?
همچو صیادی که گیرد سایهای ** سایه کی گردد و را سرمایهای
Adam kuşun gölgesini sımsıkı tutmuş. Kuş da ağacın dalında ona şaşmakta ve.”
سایهی مرغی گرفته مرد سخت ** مرغ حیران گشته بر شاخ درخت
Bu akılsız adam neye seviniyor?” demekte... İşte sana bâtıl, işte sana çürümüş sebep!2810
کاین مدمغ بر که میخندد عجب ** اینت باطل اینت پوسیده سبب
Eğer cüzü külle muttasıldır, ayrılmaz dersen diken ye, gül isteme. Diken de gülden ayrılmaz.
ور تو گویی جزو پیوستهی کل است ** خار میخور خار مقرون گل است
Cüz’ü kül’e ancak bir yüzden bağlıdır. Yoksa Tanrı’nın peygamberleri göndermesi abes olurdu.
جز ز یک رو نیست پیوسته به کل ** ور نه خود باطل بدی بعث رسل
Çünkü peygamberler, kulları Tanrı’ya ulaştırmak için gelmişlerdir. Herkes bir tenden ibaretse, Tanrı ile kul, kül ile cüz ise birbirine bağlıdır; kimi kime ulaştırırlar?
چون رسولان از پی پیوستناند ** پس چه پیوندندشان چون یک تناند
Oğul bu sözün sonu yoktur. Gün sona erdi, hikâyeyi tamamla!
این سخن پایان ندارد ای غلام ** روز بیگه شد حکایت کن تمام