- Bir pire için yepyeni kilimi yakma. Sineğin verdiği baş ağrısı yüzünden gününü zayi etme.
- بهر کیکی تو گلیمی را مسوز ** وز صداع هر مگس مگذار روز
- Surette kalırsan putperestsin. Her şeyin suretini bırak, mânaya bak.
- بت پرستی چون بمانی در صور ** صورتش بگذار و در معنی نگر
- Hacca gidersen hac yoldaşı ara. Ama ha Hintli olmuş, ha Türk, ha Arap.
- مرد حجی همره حاجی طلب ** خواه هندو خواه ترک و یا عرب
- Onun şekline rengine bakma; azmine ve maksadına bak. 2895
- منگر اندر نقش و اندر رنگ او ** بنگر اندر عزم و در آهنگ او
- Rengi kara bile olsa değil mi ki seninle aynı maksadı güdüyor, aynı senin rengindedir, sen ona beyaz de.
- گر سیاه است او هم آهنگ تو است ** تو سپیدش خوان که هم رنگ تو است
- Bu hikâye parça buçuk söylendi (araya sözler karıştı, başka hikâyeler girdi.) Âşıkların işi gibi başsız, ayaksız nakledildi.
- این حکایت گفته شد زیر و زبر ** همچو فکر عاشقان بیپا و سر
- Fakat hakikatte başı yoktur, ezel gibi evveline evvel bulunmaz. Sonu da yok. Ebedle eş!
- سر ندارد چون ز ازل بوده ست پیش ** پا ندارد با ابد بوده ست خویش
- Hattâ su gibidir; her katrası hem baştır, hem ayak… Hem de başsız, ayaksız koşup gider.
- بلکه چون آب است هر قطره از آن ** هم سر است و پا و هم بیهردوان
- Haşa, bu hikâye değil, kendine gel! Bizim ve senin bugünkü halimizdir, dikkat et! 2900
- حاش لله این حکایت نیست هین ** نقد حال ما و تست این خوش ببین
- Kuvvet ve kudret sahibi olan sofilerin yanında geçmiş anılmaz.
- ز آن که صوفی با کر و با فر بود ** هر چه آن ماضی است لا یذکر بود