- Usta bu sefer başka bir yerine başlayınca Kazvinli yine feryat etti:
- جانب دیگر خلش آغاز کرد ** باز قزوینی فغان را ساز کرد
- “Bu üçüncü iğne de neresini dövüyor?” Usta:”Azizim, karnı” dedi.
- کاین سوم جانب چه اندام است نیز ** گفت این است اشکم شیر ای عزیز
- Kazvinli “Fena acıyor, iğneyi bu kadar çok batırma, bırak, karınsız olsun” deyince
- گفت تا اشکم نباشد شیر را ** چه شکم باید نگار سیر را
- Tellâk şaşırdı, hayli müddet parmağı ağzında kaldı.
- خیره شد دلاک و بس حیران بماند ** تا به دیر انگشت در دندان بماند
- İğneyi yere atıp “ Âlemde kimse böyle bir hale düştüm mü ki? 3000
- بر زمین زد سوزن از خشم اوستاد ** گفت در عالم کسی را این فتاد
- Kuyruksuz, başsız, karınsız aslanı kim gördü? Tanrı bile böyle bir aslan yaratmamıştır” dedi.
- شیر بیدم و سر و اشکم که دید ** این چنین شیری خدا خود نافرید
- Kardeş, iğne yarasına sabret ki gâvur nefsin iğnesinden kurtulasın.
- ای برادر صبر کن بر درد نیش ** تا رهی از نیش نفس گبر خویش
- Varlıkların kurtulmuş olanlara felek de secde eder, güneş de, ay da.
- کان گروهی که رهیدند از وجود ** چرخ و مهر و ماهشان آرد سجود
- Vücudunda nefsi ölen kişinin fermanına güneş de tâbidir, bulut da.
- هر که مرد اندر تن او نفس گبر ** مر و را فرمان برد خورشید و ابر
- Gönlü ışık yakmayı, şûlelenmeyi öğrenmiş olan kişiyi güneş bile yakamaz. 3005
- چون دلش آموخت شمع افروختن ** آفتاب او را نیارد سوختن