- Her şey maşuktur, âşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur, âşık bir ölüdür. 30
- جمله معشوق است و عاشق پردهای ** زنده معشوق است و عاشق مردهای
- Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!
- چون نباشد عشق را پروای او ** او چو مرغی ماند بیپر، وای او
- Sevgilimin nuru önde, artta olmadıkça ben nasıl önü, sonu idrak edebilirim?
- من چگونه هوش دارم پیش و پس ** چون نباشد نور یارم پیش و پس
- Aşk, bu sözün dışarı çıkıp yazılmasını ister; ayna gammaz olmaz da ne olur?
- عشق خواهد کاین سخن بیرون بود ** آینه غماز نبود چون بود
- Aynan, bilir misin, neden gammaz değil? Yüzünden tozu, pası silinmemiş de ondan!
- آینهت دانی چرا غماز نیست ** ز انکه زنگار از رخش ممتاز نیست
- Padişahın bir halayığa âşık olup satın alması, halayığın hastalanması, onu iyi etmek için tedbiri
- عاشق شدن پادشاه بر کنیزک رنجور و تدبیر کردن در صحت او
- Ey dostlar! Bu hikâyeyi dinleyiniz. Hakikatte o bizim bu günkü halimizdir. 35
- بشنوید ای دوستان این داستان ** خود حقیقت نقد حال ماست آن
- Bundan evvelki bir zamanda bir padişah vardı. O hem dünya, hem din saltanatına malikti.
- بود شاهی در زمانی پیش از این ** ملک دنیا بودش و هم ملک دین
- Padişah, bir gün hususi adamları ile av için hayvana binmiş, giderken.
- اتفاقا شاه روزی شد سوار ** با خواص خویش از بهر شکار
- Ana caddede bir halayık gördü, o halayığın kölesi oldu.
- یک کنیزک دید شه بر شاه راه ** شد غلام آن کنیزک جان شاه
- Can kuşu kafeste çırpınmaya başladı. Mal verdi, o halayığı satın aldı.
- مرغ جانش در قفس چون میطپید ** داد مال و آن کنیزک را خرید