- Aslan bu düşünceyle açıkça gülüyordu. Aslanın gülümsemelerine emin olma.
- شیر با این فکر میزد خنده فاش ** بر تبسمهای شیر ایمن مباش
- Dünya malı, Tanrının gülümsemeleridir. Bizi bu suret sarhoş, mağrur ve perişan etmiştir. 3040
- مال دنیا شد تبسمهای حق ** کرد ما را مست و مغرور و خلق
- Ey Kadri yüce kişi! Sana yoksulluk ve hastalık iyidir. Çünkü o gülümseme nihayet tuzağını kurar, seni düşürür!
- فقر و رنجوری به استت ای سند ** کان تبسم دام خود را بر کند
- Aslanın kurdu imtihan ederek “ Kurt, huzuruma gel, bu avları aramızda payet “ demesi
- امتحان کردن شیر گرگ را و گفتن که پیش آی ای گرگ بخش کن صیدها را میان ما
- Aslan “Bunları payet. Ey koca kurt, adaleti tazele!
- گفت شیر ای گرگ این را بخش کن ** معدلت را نو کن ای گرگ کهن
- Pay etmede benim vekilim ol da ne mahiyettesin, meydana çıksın” dedi.
- نایب من باش در قسمتگری ** تا پدید آید که تو چه گوهری
- Kurt “Padişahım, yaban öküzü senin payın. O büyük, sen de büyük, iri ve çeviksin.
- گفت ای شه گاو وحشی بخش تست ** آن بزرگ و تو بزرگ و زفت و چست
- Keçi orta boyda, orta irilikte, onun için benim. Tilki, sen de tavşanı al. Tavşan tam sana münasip” dedi. 3045
- بز مرا که بز میانه ست و وسط ** روبها خرگوش بستان بیغلط
- Aslan dedi ki: “Ey kurt, hele bir daha söyle, ne dedin? Ben varken sen pay istiyorsun ha!
- شیر گفت ای گرگ چون گفتی بگو ** چون که من باشم تو گویی ما و تو
- Kurt, ne köpek oluyor ki benim gibi misli, naziri bulunmayan bir aslanın huzurunda kendisini görüyor, varım sanıyor!
- گرگ خود چه سگ بود کاو خویش دید ** پیش چون من شیر بیمثل و ندید
- Kendini beğenen eşek, ileri gel!” Kurt ileri gelince bir pençe vurup onu parçaladı.
- گفت پیش آ ای خری کاو خود بدید ** پیشش آمد پنجه زد او را درید