- Keçi orta boyda, orta irilikte, onun için benim. Tilki, sen de tavşanı al. Tavşan tam sana münasip” dedi. 3045
- بز مرا که بز میانه ست و وسط ** روبها خرگوش بستان بیغلط
- Aslan dedi ki: “Ey kurt, hele bir daha söyle, ne dedin? Ben varken sen pay istiyorsun ha!
- شیر گفت ای گرگ چون گفتی بگو ** چون که من باشم تو گویی ما و تو
- Kurt, ne köpek oluyor ki benim gibi misli, naziri bulunmayan bir aslanın huzurunda kendisini görüyor, varım sanıyor!
- گرگ خود چه سگ بود کاو خویش دید ** پیش چون من شیر بیمثل و ندید
- Kendini beğenen eşek, ileri gel!” Kurt ileri gelince bir pençe vurup onu parçaladı.
- گفت پیش آ ای خری کاو خود بدید ** پیشش آمد پنجه زد او را درید
- Onda akıl ve isabetli bir tedbir görmeyince cezasını verip derisini yüzdü.
- چون ندیدش مغز و تدبیر رشید ** در سیاست پوستش از سر کشید
- Mademki beni görmek, seni kendinden geçirmedi, huzurumda yok olmadın. Böyle cana inleyerek ölmek gerek. 3050
- گفت چون دید منت از خود نبرد ** این چنین جان را بباید زار مرد
- Mademki huzurumda mahvolmadı, boynunu vurmak farz oldu.
- چون نبودی فانی اندر پیش من ** فضل آمد مر ترا گردن زدن
- Tanrı’dan başka her şey fânidir. Mademki onun zatında fâni değilsin, varlık arama!
- کل شیء هالک جز وجه او ** چون نهای در وجه او هستی مجو
- Bizim hakikatimiz de yok olana “Her şey fânidir” cezası yoktur.
- هر که اندر وجه ما باشد فنا ** کل شيء هالک نبود جزا
- Çünkü o “İllâ” dadır, “Lâ” dan geçmiştir. “İllâ” da fâni olmaz.
- ز آن که در الاست او از لا گذشت ** هر که در الاست او فانی نگشت