- O duygularla birlik âlemini bil, eğer birlik âlemini diliyorsan o tarafa yürü.
- ز آن سوی حس عالم توحید دان ** گر یکی خواهی بدان جانب بران
- Kün emri, bir tek iş yapar, fakat sözde Kâf ve Nûn harflerinden meydana gelmiştir. Mânası, yine tek ve sâftır. 3100
- امر کن یک فعل بود و نون و کاف ** در سخن افتاد و معنی بود صاف
- Bu söze nihayet yoktur. Dön de o kurdun o savaşta ne olduğunu anlat.
- این سخن پایان ندارد باز گرد ** تا چه شد احوال گرگ اندر نبرد
- Pay etmede edebe riayet etmediği için aslanın kurdu tedibetmesi
- ادب کردن شیر گرگ را که در قسمت بیادبی کرده بود
- O yüce aslan; iki baş, iki üstünlük kalmasın diye kurdun başını kopardı.
- گرگ را بر کند سر آن سر فراز ** تا نماند دو سریو امتیاز
- Koca kurt! Mademki padişahın huzurunda kendini ölü saymadın, cezanı gör. İşte” Fentekamna minhüm?” budur.
- فانتقمنا منهم است ای گرگ پیر ** چون نبودی مرده در پیش امیر
- Sonra yüzünü tilkiye dönüp “Hadi, bunları yememiz için pay et” dedi.
- بعد از آن رو شیر با روباه کرد ** گفت این را بخش کن از بهر خورد
- Tilki secde edip dedi ki: “Bu semiz öküz, ey emin padişah, kuşluk yemeğin. 3105
- سجده کرد و گفت کاین گاو سمین ** چاشت خوردت باشد ای شاه گزین
- O keçiden de bahtı aydın padişaha gün ortasında yemesi için bir yahni olur.
- و آن بز از بهر میان روز را ** یخنیی باشد شه پیروز را
- Tavşan da lûtuf ve kerem sahibi padişahın akşam yemeğidir.”
- و آن دگر خرگوش بهر شام هم ** شب چرهی این شاه با لطف و کرم
- Aslan “Tilki, adaleti parlattın, apaydın bir hale getirdin. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin?
- گفت ای روبه تو عدل افروختی ** این چنین قسمت ز کی آموختی