- Tilki secde edip dedi ki: “Bu semiz öküz, ey emin padişah, kuşluk yemeğin. 3105
- سجده کرد و گفت کاین گاو سمین ** چاشت خوردت باشد ای شاه گزین
- O keçiden de bahtı aydın padişaha gün ortasında yemesi için bir yahni olur.
- و آن بز از بهر میان روز را ** یخنیی باشد شه پیروز را
- Tavşan da lûtuf ve kerem sahibi padişahın akşam yemeğidir.”
- و آن دگر خرگوش بهر شام هم ** شب چرهی این شاه با لطف و کرم
- Aslan “Tilki, adaleti parlattın, apaydın bir hale getirdin. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin?
- گفت ای روبه تو عدل افروختی ** این چنین قسمت ز کی آموختی
- Ey ulu kişi! Bu pay edişi nereden belledin? “ deyince Tilki dedi ki “Padişahım , kurdun halinden!”
- از کجا آموختی این ای بزرگ ** گفت ای شاه جهان از حال گرگ
- Bunun üzerine aslan “ Mademki sen bizim aşkımıza kendini rehin ettin; üçü de senin olsun, üçünü de al, git. 3110
- گفت چون در عشق ما گشتی گرو ** هر سه را برگیر و بستان و برو
- Ey tilki, sen baştanbaşa bizim oldun, seni nasıl incitebilirim? Mademki sen, biz oldun;
- روبها چون جملگی ما را شدی ** چونت آزاریم چون تو ما شدی
- Biz de seniniz, bütün avlar da. Ayağını yedinci kat göğün üstüne bas, yüksel.
- ما ترا و جمله اشکاران ترا ** پای بر گردون هفتم نه بر آ
- Alçak kurttan ibret aldığın için artık sen, tilki değilsin, benim aslanımsın” dedi.
- چون گرفتی عبرت از گرگ دنی ** پس تو روبه نیستی شیر منی
- Akıllı o kişidir ki çekinilen belâda dostların ölümünden ibret alır.
- عاقل آن باشد که عبرت گیرد از ** مرگ یاران در بلای محترز