- Nihayet, o önce gelip geçen kurtların halini duyup da tilki gibi kendimizi koruyabiliriz.
- تا که ما از حال آن گرگان پیش ** همچو روبه پاس خود داریم بیش
- İşte Tanrı’nın o Hak Peygamberi, o sözü doğru peygamber, bize bu yüzden “Acınmış ümmet” adını taktı. 3120
- امت مرحومه زین رو خواندمان ** آن رسول حق و صادق در بیان
- Ey ulular, o kurtların kemiklerini, tüylerini apaçık görün de bu halden ibret alın!
- استخوان و پشم آن گرگان عیان ** بنگرید و پند گیرید ای مهان
- Akıllı, bu varlığı, bu kibir ve gururu terkeder; çünkü Firavun’un halini hatıra getirir.
- عاقل از سر بنهد این هستی و باد ** چون شنید انجام فرعونان و عاد
- Eğer ululanmayı bırakmaz, ibret almazsa onun azgınlığından başkaları ibret alır!
- ور بننهد دیگران از حال او ** عبرتی گیرند از اضلال او
- Nuh’un kavmini, “Benimle uğraşmayın. Çünkü ben, Tanrı’nın hicabıyım. Ey ziyankâr merdutlar, hakikatte Tanrı ile uğraşıyorsunuz” diye tehdit etmesi
- تهدید کردن نوح علیه السلام مر قوم را که با من مپیچید که من رو پوشم در میان پس به حقیقت با خدای میپیچید ای مخذولان
- Nuh “Ey serkeşler! Ben, ben değilim. Ben, canımdan öldüm, varlığımı terk ettim. Tanrı ile diriyim.
- گفت نوح ای سرکشان من من نیام ** من ز جان مرده به جانان میزیام
- İnsanlık duygularımı değiştirdiğim için Tanrı bana duyuş, anlayış, görüş oldu. 3125
- چون بمردم از حواس بو البشر ** حق مرا شد سمع و ادراک و بصر
- Çünkü ben, ben değilim. Bu nefes ondandır. Bu sözün karşısında söz söyleyen, inkârda bulunan kâfirdir” dedi.
- چون که من من نیستم این دم ز هوست ** پیش این دم هر که دم زد کافر اوست
- Bu tilki suretinde aslan gizlidir. Bu tilkinin bulunduğu yerde yiğitlik taslamağa gelmez.
- هست اندر نقش این روباه شیر ** سوی این روبه نشاید شد دلیر
- Sûretine bakıp aslan olduğuna inanmıyorsan ondan aslan kükreyişini de duymuyor musun?
- گر ز روی صورتش مینگروی ** غرهی شیران از او مینشنوی