English    Türkçe    فارسی   

1
3157-3166

  • Uzak yerlerden bir merhametli dost, Yusuf-u Sıddıyk’a konuk oldu.
  • Çocukluktan beri birbirlerini tanırlardı. Eskiden beri âşinalık yastığına yaslanmışlardı.
  • Konukla, Yusuf’a kardeşlerinin yaptığı cefayı, onların hasetlerini konuştular. Yusuf “o haset ve cefa, zincirdi; biz de aslandık.
  • Aslanın zincire vurulması ayıp değildir. Bizim Tanrı’nın kaza ve kaderinden şikâyetimiz yok. 3160
  • Aslan, boynunda zincir bulunmakla beraber bütün zincir yapanlara beydir” dedi.
  • Dostu Yusuf’a “Zindanda ve kuyuda ne haldeydin?” dedi. Yusuf cevap verdi: “Ay, bedir halinden çıkar ve eski ay haline gelir ya... işte öyle.”
  • Eski ay görünmez, sonra hilâl olur da iki büklüm bir halde görünür. Fakat sonunda yine gökte bedir haline gelmez mi?
  • İnci tanesini havanda döverler ama kadri yine yücedir, ya ilâç olarak göze çekilir, yahut macun haline getirilir, kalp ferahlığı için yenir.
  • Buğdayı toprak altına attılar ama sonradan topraktan başaklar çıktı. 3165
  • Ondan sonra değirmende öğüttüler, değeri arttı, cana can katan gıda oldu.