Topraktan yaratılan, ay gibi nurlandı. Ateşten yaratılan sen, yüzü kara oldun, defol!” dedi.
زادهی خاکی منور شد چو ماه ** زادهی آتش تویی رو رو سیاه
Bu kıyaslar, bu araştırmalar; bulutlu günde, yahut geceleyin kıbleyi bulmak içindir.
این قیاسات و تحری روز ابر ** یا به شب مر قبله را کرده ست حبر
Fakat güneş doğmuş, Kâbe de karşıdayken bu kıyası, bu araştırmayı bırak, arama!3405
لیک با خورشید و کعبه پیش رو ** این قیاس و این تحری را مجو
Kıyas yüzünden Kâbe’yi görmezlikten gelme, ondan yüz çevirme. Doğruyu Tanrı daha iyi bilir.
کعبه نادیده مکن رو زو متاب ** از قیاس الله أعلم بالصواب
Tanrı kuşundan bir ötüş duyunca ders beller gibi yalnız zâhirini beller, hatırında tutarsın.
چون صفیری بشنوی از مرغ حق ** ظاهرش را یاد گیری چون سبق
Sonra da kendinden kıyaslar yapar, hayalin ta kendisini hakikat sanırsın.
وانگهی از خود قیاساتی کنی ** مر خیال محض را ذاتی کنی
Abdâllerin ıstılahları vardır ki sözlerin, onlardan haberi yok.
اصطلاحاتی است مر ابدال را ** که نباشد ز آن خبر اقوال را
Sen, kuş dilini, yalnız ses bakımından öğrendin; yüzlerce kıyas ve hevesler ateşledin.3410
منطق الطیری به صوت آموختی ** صد قیاس و صد هوس افروختی
Fakat o hastanın incindiği gibi senden de gönüller incindi, kederlendi. Halbuki sağır, kendi zannına kapılıp, isabet ettiğini sanıp sevincinden sarhoş oldu.
همچو آن رنجور دلها از تو خست ** کر به پندار اصابت گشته مست
O Vahiy Kâtibi de kuşun sesini duyup kendini de o kuşla eşit sandı.
کاتب آن وحی ز آن آواز مرغ ** برده ظنی کاو بود همباز مرغ