- İlmin rahvan atına bindikten sonra sırtından yükü alırlar.
- تا که بر رهوار علم آیی سوار ** بعد از آن افتد ترا از دوش بار
- Tanrı kadehi olmadıkça heva ve heveslerden nereden geçeceksin? Ey Tanrı’ya ait yalnız “Hu” ismine kani olan!
- از هواها کی رهی بیجام هو ** ای ز هو قانع شده با نام هو
- Sıfattan, addan ne doğar? Hayal! O hayal, sahibine ancak vuslat delili olur.
- از صفت و ز نام چه زاید خیال ** و آن خیالش هست دلال وصال
- Medlulü olmayan bir delalet edici hiç gördün mü? Yol olmadıkça katiyen gül de olmaz... 3455
- دیدهای دلال بیمدلول هیچ ** تا نباشد جاده نبود غول هیچ
- Hakikatı olmayan bir adı hiç gördün mü; yahut Kâf ve Lâm harflerinden gül topladın mı?
- هیچ نامی بیحقیقت دیدهای ** یا ز گاف و لام گل گل چیدهای
- Mademki ismi okudun; var, müsemmayı da ara. Ayı gökte bil derede değil!
- اسم خواندی رو مسمی را بجو ** مه به بالا دان نه اندر آب جو
- Addan ve harften geçmek istersen hemencecik kendini tamamı ile kendinden arıt (yok ol!)
- گر ز نام و حرف خواهی بگذری ** پاک کن خود را ز خود هین یک سری
- Demir gibi demirlikten çık, renksiz bir hale gel. Riyazatta tozsuz passız bir ayna ol!
- همچو آهن ز آهنی بیرنگ شو ** در ریاضت آینهی بیزنگ شو
- Kendini kendi vasıflarından arıt ki asıl kendi sâf, pak zatını göresin. 3460
- خویش را صافی کن از اوصاف خود ** تا ببینی ذات پاک صاف خود
- O vakit kitap, müzakereci ve üstat olmaksızın gönlünde peygamberlerin ilimlerini görür bulursun.
- بینی اندر دل علوم انبیا ** بیکتاب و بیمعید و اوستا