- Ben onları hangi nurla görüyorsam onların canları da beni mutlaka aynı nurla görür” dedi.
- مر مرا ز آن نور بیند جانشان ** که من ایشان را همیبینم بدان
- Bunlar Peygamberi, Sahîhayn kitapları, hadîsler, hadîsi rivayet edenler olmaksızın, bunlara hacet kalmaksızın abıhayat kaynağında (gönüllerinde) görürler.
- بیصحیحین و احادیث و رواه ** بلکه اندر مشرب آب حیات
- “Kürt olarak yattık” sırrını bil, “ Arap olarak sabahladık” sırrını oku! 3465
- سر امسینا لکردیا بدان ** راز اصبحنا عرابیا بخوان
- Gizli ilme dair bir misal istersen Rum halkıyla Çinlilere ait hikâyeyi söyle:
- ور مثالی خواهی از علم نهان ** قصه گو از رومیان و چینیان
- Rum halkıyla Çinlilerin ressamlıkta bahse girişmeleri
- قصهی مری کردن رومیان و چینیان در علم نقاشی و صورتگری
- Çinliler “ Biz daha mahir ressamız, dediler. Rum halkı da dedi ki: “ Bizim maharetimiz daha üstündür.”
- چینیان گفتند ما نقاشتر ** رومیان گفتند ما را کر و فر
- Padişah “Sizi imtihan edeceğim; bakalım hanginiz dâvasında haklı” dedi.
- گفت سلطان امتحان خواهم در این ** کز شماها کیست در دعوی گزین
- Çinlilerle Rum diyarı ressamları hazırlandılar; Rum diyarı ressamları ilimlerine daha vakıf kişilerdi.
- اهل چین و روم چون حاضر شدند ** رومیان از بحث در مکث آمدند
- Çin ressamları “ Bize bir hususi oda verin, bir oda da sizin olsun” dediler. 3470
- چینیان گفتند یک خانه به ما ** خاص بسپارید و یک آن شما
- Kapıları karşı karşıya iki oda vardı. Bir tanesini Çin ressamlar aldı. Öbürünü de Rum ressamları.
- بود دو خانه مقابل دربدر ** ز آن یکی چینی ستد رومی دگر
- Çinliler, padişahtan yüz türlü boya istediler. Yüce padişah bunun üzerine hazinesini açtı.
- چینیان صد رنگ از شه خواستند ** پس خزینه باز کرد آن ارجمند