English    Türkçe    فارسی   

1
348-357

  • Bu halde diyeyim ki: ben gizli Hristiyan’ım; ey sır bilen Tanrı; sen benim gönlümü bilirsin!
  • Padişah, benim imanımı anladı; taassuptan dolayı canıma kastetti.
  • Dinimi padişahtan saklamak, onun dininden görünmek istedim. 350
  • Padişah, benim sırlarımdan bir koku sezdi. Sözlerim huzurunda kusurlu göründü.
  • Dedi ki: “ Senin sözlerin, içinde iğne olan ekmek gibidir. Benim gönlümden senin gönlüne pencere var.
  • Ben, o pencereden halini gördüm; artık lâfını dinleyemem.”
  • Eğer İsa’nın ruhaniyeti bana imdat etmeseydi o, Yahudicesine beni parça parça ederdi.
  • İsa için başımla oynar, canımı verir ve bunu canıma yüz binlerce minnet bilirim. 355
  • İsa’dan canımı sakınmam, fakat onun din bilgisine iyiden iyiye vâkıfım.
  • O pak dinin cahiller arasında mahvolması, bana dokunmakta.